2020 Yılını Şaşırtan Büyüme Oranıyla Kapatacağız

“2020 YILINI BİR KEZ DAHA HERKESİ ŞAŞIRTAN BÜYÜME ORANIYLA KAPATACAĞIZ, Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, üretimi ve istihdamı desteklemek için tüm imkânları kullandıklarını belirterek, “Temmuz ayıyla birlikte çok daha büyük bir sıçrama içine gireceğimizden şüphe duymuyoruz. Yıl sonuna ulaştığımızda, Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada kayıp olarak görülen 2020’yi, inşallah […]
Gündem - 1 Temmuz 2020 15:50

“2020 YILINI BİR KEZ DAHA HERKESİ ŞAŞIRTAN BÜYÜME ORANIYLA KAPATACAĞIZ,

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, üretimi ve istihdamı desteklemek için tüm imkânları kullandıklarını belirterek, “Temmuz ayıyla birlikte çok daha büyük bir sıçrama içine gireceğimizden şüphe duymuyoruz. Yıl sonuna ulaştığımızda, Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada kayıp olarak görülen 2020’yi, inşallah bir kez daha herkesi şaşırtan bir büyüme oranıyla kapatacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezinde gerçekleştirilen, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na video konferans yöntemiyle bağlanarak, katılımcılara hitap etti.

Astana Formatında Türkiye-Rusya Federasyonu-İran üçlü video konferans zirvesi dolayısıyla toplantıya katılamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede özellikle İdlib, Suriye ve bölgedeki gelişmeleri ele alacaklarını söyledi.

“TÜRKİYE, SALGIN DÖNEMİNİ BAŞARIYLA GEÇİREN BİR ÜLKE OLARAK DÜNYADA TAKDİRLE İZLENMEKTEDİR”

Türkiye’nin, salgın dönemini başarıyla geçiren bir ülke olarak, dünyada takdirle izlendiğini, bu başarıya rağmen Avrupa başta olmak üzere, kimi ülkelerin Türkiye’ye yönelik kısıtlayıcı politikalar izlemesinin sebebinin de siyasi olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugüne kadar ülkemizin önüne çıkartılmış her engeli nasıl adım adım aştıysak, bunların da üstesinden geleceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, normalleşme takvimiyle birlikte, salgın sürecinde ara verilen tüm ticari faaliyetlerin kademeli olarak başladığına işaret ederek, üretimi ve istihdamı desteklemek için devletin imkânlarını sonuna kadar kullandıklarını kaydetti.

“HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIMIZA İNANIYORUZ”

“Her ne kadar içeride ve dışarıda birileri kötümserlik havası estirse de biz ülkemize güveniyoruz ve hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Haziran ayıyla ilgili ilk veriler, bu doğrultuda ümit verici gelişmelere işaret ediyor. Temmuz ayıyla birlikte çok daha büyük bir sıçrama içine gireceğimizden şüphe duymuyoruz. Yıl sonuna ulaştığımızda, Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada kayıp olarak görülen 2020’yi, inşallah bir kez daha herkesi şaşırtan bir büyüme oranıyla kapatacağız” diye konuştu.

Yılın tamamına yayılan yoğun bir açılış takvimleri bulunduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma günü Konya Ovası sulamasının, Cumartesi günü Kartal Devlet Hastanesi ile Gelir İdaresi Başkanlığı Ataşehir Hizmet Binasının, Pazar günü yapımı tamamlanan hidroelektrik santrallerinin açılışını yapacaklarını açıkladı.

Hak ve hakikat siyaseti yaparak yola devam edeceklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer yandan, sınırlar içinde ve dışında Türkiye’nin güvenliğini sağlamaya yönelik operasyonların da salgın döneminde kesintisiz sürdüğünü söyledi.

“TÜRKİYE, LİBYA HALKINI DARBECİLERİN İNSAFINA BIRAKMAYACAK”

Bölücü terör örgütüne tarihinin en büyük darbelerini vurduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Alçakça şehit edilen hiçbir vatandaşımızın ve güvenlik görevlimizin kanını yerde bırakmadık. Irak sınırlarımızda ülkemize yönelik saldırılar için neredeyse 40 yıldır üs olarak kullanılan bölgeleri birer birer teröristlerden temizliyoruz. Aynı şekilde Suriye’de terör örgütünü adım adım takip ediyor, kimin ardına saklanırlarsa saklansınlar, gerektiğinde kafalarını eziyoruz. Hiçbir bölgesel hesabın, ülkemizin güvenlik önceliklerinin önüne geçemeyeceğini, muhataplarımıza her fırsatta söylüyoruz. Benzer bir mücadeleyi Doğu Akdeniz ve Libya’da da veriyoruz. Libya’nın meşru hükûmetinin, ülkenin birliği, bütünlüğü, geleceği için yürüttüğü mücadeleyi destekliyoruz. Lafa geldiğinde demokrasiyi, insan haklarını, hukuku kimseye bırakmayan kimi devletlerin, darbecilere kol-kanat germesini ise ibretle takip ediyoruz. Türkiye, Libya halkını darbecilerin insafına bırakmayacak, uluslararası meşruiyet sınırları içinde hareket etmeyi sürdürecektir. Salgın döneminde kendi vatandaşlarının yardım çığlıklarına kulak tıkayanların, Türkiye’nin insan hakları ve hukuk alanındaki duruşunu sorgulama hakkı yoktur. Dünya 21’nci yüzyılın ilk çeyreğini tamamlamaya doğru giderken, bazılarının hala sömürgeci reflekslerinden kurtulamamış olması ise kendi ayıplarıdır. Biz, medeniyetimizden ve tarihimizden aldığımız ilhamla, kendimiz ve dostlarımız için doğru olanları yapmaya kararlılıkla devam edeceğiz.”

AK Parti’nin istişareye verdiği önemi anlatarak aldıkları her kararda, yapılan her icraatta 83 milyon vatandaşın sorumluluğunun bilinciyle hareket ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimlerde aldığımız oyun, potansiyelimizin sadece bir bölümünü oluşturduğunu asla unutmuyoruz. Ülkesine, milletine, değerlerine, tarihine düşman bir avuç Mankurt’u bir kenara bırakacak olursak, AK Parti’nin bu ülkede yeterince gayret göstermesi halinde ulaşamayacağı ve gönlünü kazanamayacağı hiç kimse yoktur. Daha da önemlisi, küresel düzeyde, özellikle de savunduğumuz misyon ve ilkelerle, kendi vatandaşlarımız yanında tüm ümmeti ve insanlığı kuşatan bir mesuliyetin de altında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

“2023 KADROLARIMIZI OLUŞTURUYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti teşkilatlarına herkesi kucaklamaları, herkesin gönlünü kazanmaları tavsiyesinde bulunarak, “Halktan kopuk, kapısı 24 saat insanlara açık olmayan, herkesin derdiyle dertlenmeyen, çözülebilecek her meseleyi önüne katıp neticelendirmeyen bir il başkanı asla AK Parti’ye yakışmaz” uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başarılarımızı elbette kendi çabamızla elde ettik. Ama kaybettiklerimizin de sorumlusu biziz. Bu kayıpların sebebi rakiplerimizin mahareti değil, kendi beceriksizliğimiz veya hatalarımızdır. Zaferin hikmetini kendinde hezimetin sorumluluğunu başkasında gören yanlış yapar. Biz çalışırken hasbi olduğumuz kadar, muhasebe yaparken de samimiyeti elden bırakmayacağız” değerlendirmesinde bulundu.

Belde, ilçe ve il kongrelerinin tamamlanmasının ardından 7. Olağan Büyük Kongre tarihini açıklayacaklarını ve bu süreçte parti kadrolarını değer merkezli siyaseti ilke edinmiş, çalışkan, gayretli, kabiliyetli kişilerle zenginleştirmek istediklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adeta ilmek ilmek örerek 2023 kadrolarımızı oluşturuyoruz. Bu vesileyle bir kez daha, büyük ve güçlü Türkiye heyecanını paylaşan, ülkemizin yetişmiş tüm değerlerini, özellikle de gençleri ve kadınları, partimizde görev almaya davet ediyorum” dedi.

“BİR BEBEK ÜZERİNDEN AİLESİNE SALDIRAN ALÇAKLARIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile olarak son birkaç gündür can acıtıcı bir meseleyle karşı karşıya bulunduklarını kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Biliyorsunuz önceki gece sekizinci torunum Hamza Salih dünyaya geldi. Rabbim cümle evlatlarımızla birlikte Hamza Salih’e de hayırlı, sağlıklı ve uzun bir ömür nasip etsin. Berat Bey, evladının doğumunun sevincini yazdığı bir sosyal medya mesajıyla kamuoyuyla paylaştı. Bu mesajın altına on binlerce kişi tabii olarak tebriklerini ve iyi dileklerini ifade eden yorumlar yazdı. Ancak sayıca az da olsa, bırakınız ahlakı, namusu, haysiyeti, insanlıktan dahi nasibi almamış, kalbi kararmış bazı alçaklar içlerindeki kötülüğü sergileyen hakaretlerle bu güzel iklimi kirletmeye çalıştı. Yargı ve emniyet teşkilatlarımız hemen harekete geçip bu haysiyetsizlerin kimliklerini tespit etmeye ve işlem yapmaya başladı. Dünyaya gözlerini henüz açmış bir bebek üzerinden saatler, daha yeni doğmuş bir bebek üzerinden ailesine ve onların temsil ettiğini düşündükleri değerlere saldıran bu alçakların peşini bırakmayacağız. Hukuk önünde bu esfel-i safilinlerin her birinden işledikleri suçun hesabını elbette soracağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda bu tür ahlaksızlıkların artmasında hem mecraların kontrolsüzlüğünün hem de organize saldırılarının kolaylaşmasının rolü olduğuna dikkati çekerek, “Niçin YouTube? Niçin Twitter? Niçin Netflix? Niçin şu, bu gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzun ne demek olduğunu anlıyor musunuz? İşte bu ahlaksızlıkları ortadan kaldırabilmek için” ifadesini kullandı.

“Burada üzerinde durmamız gereken asıl konu medya ve özellikle sosyal medya mecralarının nasıl olup da böyle bir kokuşmuşluğun aracı hâline dönüştükleridir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yalanın, iftiranın, kişilik haklarına saldırının, itibar suikastlarının alıp başını gittiği bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Onun için de bir an önce biz bunları Parlamentomuza getirip ve Parlamentomuzdan sevgili vatandaşlarım, biz bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz” açıklamasında bulundu.

“83 MİLYONUN SOSYAL MEDYA TERÖRÜ KARŞISINDA ELİ KOLU BAĞLI KALMASINI KABUL EDEMEYİZ”

Sosyal medya mecralarını kontrol eden küresel firmaların, Batı ülkelerinde açtıkları temsilciliklerle içerikle ilgili her türlü hukuki ve mali sorumluluğu üstlendiklerini ancak bunu Türkiye’de yapmaktan ısrarla kaçındıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç kimsenin izzetinefsini koruma hakkı elinden alınamaz. Bir kişinin yüzüne karşı ifa edildiğinde suç olan her şey medya ve sosyal medya mecralarında yapıldığında da aynı sonuçla karşılaşmalıdır. İnternet mecralarını kullananlar suç işleme konusunda layüsel değildir” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Amerikalısı, Avrupalısı, Çinlisi bu imkâna sahipken 83 milyon Türk vatandaşının sosyal medya terörü karşısında eli kolu bağlı kalmasını kabul edemeyiz. Bu konuda kapsamlı bir hukuki düzenleme üzerinde çalışıyoruz. İnternet ve sosyal medya mecralarının ülkemizde bir an önce hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Hukuki düzenleme tamamlandığında erişim engeli ile adli ve mali yaptırımlar dâhil her türlü yöntemi devreye sokacağız. Türkiye, bir muz cumhuriyeti değildir. Bu ülkenin idari ve adli kurumlarını hiçe sayanları biz de hiçe sayarız. Hukuk devleti ilkesi, demokrasinin vazgeçilmez bir şartıdır. Asıl bu konuda gerekeni yapmazsak, demokrasiye ve hukuka aykırı davranmış oluruz. Buradan Adalet Bakanlığımıza, Meclis Grubumuza ve ilgili tüm kurumlarımıza konuyla ilgili düzenlemenin süratle hazırlanması ve yürürlüğe sokulması çağrısında bulunuyorum. Yasama dönemi bitmeden bu meseleyi halletmiş olacağımızı ümit ediyorum. Artık bu tür konularda kim ne der yerine, ülkemizin neye ihtiyacı var sorusuna cevap arayacağız. Türkiye’ye karşı çifte standart uygulayanları da kendi ilkesizlikleri ve onursuzluklarıyla baş-başa bırakacağız.”

BENZER HABERLER