MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir; TBMM Genel Kurulunda açıklamalarda bulundu. Türk devleti ve milleti Filistinlilerin yanında
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir; TBMM Genel Kurulunda “Gazze ve Kudüs’te Yaşanan İnsanlık Vahşeti” hakkında MHP Grubu adına söz aldığı konuşmasında; “Ramazan ayının son günlerinde hatta Kadir gecesine denk gelen zaman dilimi içerisinde İsrail’in Kudüs’ün kalbi olan ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı hedef alarak başlattığı saldırılar günlerden beri vahşetini arttırarak devam etmektedir. Masumlar hiçbir hassasiyet gözetilmeksizin hedef alınmakta, çocuklar dahi İsrail tarafından hunharca katledilmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
İSRAİL, DÜNYA’NIN GERÇEKLERİ GÖRMESİNİ İSTEMEMEKTEDİR
İsrail’in saldırganlığından basın organlarının bürolarının dahi nasibini aldığını ve dünyaya gerçeklerin aktarılmaması için binalarının havaya uçurulduğunu vurgulayan Özdemir; “Bugün, Kudüs’ten başlayarak Filistin coğrafyasının tamamında görülen İsrail’in saldırganlık ve zulmü şüphesiz ki bir çırpıda gerçekleşen bir sürecin neticesi değildir. Tarihsel arka planı Osmanlı’nın parçalanmasını hedefleyen Sykes-Picot anlaşmasının hemen ardından 1917 yılında ilan edilen Balfour Deklarasyonu’na dayansa da, İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından 1940’lı yıllarla beraber ivme kazanmıştır. Gelinen aşamada şahit olunan gerçeklik, Yahudilerin yaşayacağı bir coğrafyaya sahip olmak değil, Siyonist zihniyetin vahşetle oluşturduğu politikaları sonucunda Kudüs ve çevresinde Müslümanlara ait olan toprakların ellerinden alınması, yaşama haklarının gaspedilmesidir.” açıklamasında bulundu.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KARARLARI DAİMA YOK SAYILDI
Birleşmiş Milletler nezdinde alınan kararların daima yok sayıldığını ifade eden Özdemir şöyle devam etti: “Günümüze gelindiğindeyse Arap Baharı sonrası Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgelerinde baş gösteren krizden, yeni genişleme planlarıyla karlı çıkmayı arzulayan bir başka projeye daha İsrail hız vermiştir. İç karışıklıklar yaşayan ülkelerle beraber, aynı karışıklıklardan çekinen rejimlerin, Filistin meselesinde hiçbir somut hassasiyet göstermemeleri malumdur.”
PETROL ZENGİNİ ÜLKELER İNSANLIK ONURUNU GERİ PLANA ATTI
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, insanlık onur ve haysiyeti ile aynı dine mensup olmanın getirdiği vicdani sorumluluğun petrol zengini ülkelerce geri plana atıldığını ifade ederek, “Ortadoğu barışının önündeki en büyük engel olan İsrail saldırganlığı görmezden gelinmiş, hatta daha vahim neticelere yol açacak yeni girişim ve eylemlere ses çıkarılmamıştır. Bu dönem içerisinde ABD’nin bir önceki yönetimi zamanında Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul etme hamlesi gelmiş, buna mukabil olarak ülkemizin Birleşmiş Milletler nezdinde başarılı sonuç veren ve yapılanın yanlış olduğunun ilan edildiği karara kimi İslam ülkeleri ne yazık ki çekimser yaklaşmış, perde önü ve arkasında farklı tutum almıştır.” açıklamasında bulundu.
MHP’NİN ÖNERİLERİ ANA HATLARIYLA ŞUNLARDIR
TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi de olan Özdemir, Kudüs’ün durumu, statüsü ve geleceğinin herkesi ilgilendirdiğini belirterek, Milliyetçi Hareket Partisi’nin düşünce ve önerilerini ana hatlarıyla ifade ederek şöyle devam etti: “*İsrail hunhar saldırılarına derhal son vermeli, işgal ettiği yerlerden geri çekilerek ateşkes rejimi tesis edilmelidir.
*Kudüs’te her dinin, her kültürün, her etnik yapının ortak paylaşım ve yönetimini esas alacak bir idare yapısıyla kalıcı ve kapsayıcı yeni bir siyasi denkleme ihtiyaç ertelenemez düzeydedir.
*Kudüs’e özel statü verilmeli, oluşacak bu statünün siyasi muhtevasını 3 semavi dinin mensupları ve temsilcileri eşgüdüm halinde ve mutabakat içinde belirlemelidir.
*Bölgede eşit, adil ve iki devletli sistemin kurulması için Birleşmiş Milletler harekete geçmeli, inisiyatif üstlenmeli, caydırıcılığını kullanmalıdır.
1967 öncesi sınırları dikkate alınarak başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti uluslararası camiada tanınmalıdır.
*Nihai amaç, huzur ve güvenlik içinde yaşayan, barış ve kardeşlikle perçinlenmiş Kudüs’ün tezahürüdür.
*Birleşmiş Milletler veya İslam ülkeleri öncülüğünde oluşturulacak bir koruyucu gücün çatışma ve gerginlik alanlarına konuşlandırılarak saldırıların engellenmesi acilen gündeme alınmalıdır.”
KUDÜS’Ü BİLEN TÜRK MİLLETİ YENİ NÖBET İÇİN DEVREYE GİRMELİDİR
Kudüs’e, Birleşmiş Milletler veya İslam ülkelerinin katılımıyla teşekkül edecek bir koruyucu güç planlanmıyorsa, o zaman tarihin sesine kulak verilmeli, medeniyetler şehri Kudüs’ün ruhunu ve dokusunu bilen Türk milleti yeni bir nöbet için devreye girmelidir diyen Özdemir; “Yıllar boyunca hiçbir usangaçlık göstermeden, bir başına da kalsa, komutanından aldığı son emre uyarak, azim ve inançla Mescid-i Aksa’nın kapısında üzerindeki yıllanmış ve yamalıklı üniformasıyla ve elinde silahı olmasa da iman ve aşkla nöbetine devam ederek, hayatını bu kutlu nöbette tüketen son Türk Askeri Iğdırlı Hasan Onbaşı’nın hikayesi yolumuza ışıktır. Bu nöbet asla bitmemiştir, Allah’ın izniyle Türk Milleti var olduğu müddetçe de bitmeyecektir.” açıklamasında bulunarak, Türk Milletinin hakkın sevdalısı olduğunu belirterek şöyle devam etti, “Mazlumun hakkı mazluma verilmedikçe, zalim hak ettiğini bulmadıkça, uluslararası toplum bu minvalde olması gereken hassasiyeti göstermedikçe, kimse küresel barış ve istikrarın tesis edileceğinden bahsedemez.”