KENDİ İMKANLARIYLA ÜRETİLEN 1 HAFTADA DİJİTAL RÖNTGEN CİHAZI
Yeşilköy, Sancaktepe ve Hadımköy’de yapımı tamamlanan acil durum hastaneleri ve Mardin Ömerli’deki gibi karantina hastanesine dönüştürülen tesisler ve diğer hastaneler için 1 hafta gibi kısa sürede yerli ve milli imkanlarla üretilen 15 dijital röntgen cihazı teslim edildi.
“Stratejik öneme sahip”
Firma, söz konusu dönemde 20 röntgen sisteminin ihracatını gerçekleştirdi.
Firmanın Genel Müdürü Muhammed Demirel, salgın sürecinde yerli tıbbi cihaz sektörünün ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğunun bir kez daha anlaşıldığını söyledi.
COVID-19 ile mücadele sürecinde gece-gündüz demeden risklere rağmen cihazların üretim ve kurulumunu tamamladıklarını belirten Demirel, sağlık sektörünün verdiği mücadeleye destek olmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
Demirel, dijital ve analog röntgen cihazlarının tasarım ve üretimine yönelik faaliyet gösterdiklerini ve ürettikleri cihazlara yerli malı belgesi aldıklarını belirterek, Röntgen Tüpü ve Flat Panel Dedektörü gibi dışa bağımlı olunan bazı parçaların yerli olarak üretilmesinin bu alanda ülkeye önemli katkı sağlayacağını anlattı.
Türkiye’de 400’ün üzerinde referansları bulunduğunu ve dünyada da Honduras, Gambiya, Vietnam, Sırbistan gibi 20’nin üzerinde ülkeye ihracat yaptıkları bilgisini veren Demirel, Orta Amerika, Afrika, Avrupa ülkelerine, Türk cumhuriyetlerine ve Orta Doğu’ya ihracat gerçekleştirdiklerini belirtti.
Demirel, dünya genelinde salgın süresince önlük, maske gibi koruyucu malzeme taleplerinin devam ettiğini ve benzer taleplerin röntgen cihazları için de olduğunu belirterek, gelecekte başta Türkiye olmak üzere artan ihtiyaca cevap verebilmek için kapasite artışına gittiklerini söyledi.
COVID-19’un yarattığı olumsuzlukların tedavisi ve takip süreçlerinde akciğer taramalarının öneminden bahseden Demirel, şunları söyledi:
“Sahra hastaneleri ve mobil sağlık tarama araçlarında akciğer taramalarında kullanılmak üzere özel olarak bir cihaz tasarladık. Cihaz, 9 mega piksellik yüksek çözünürlüklü görüntü kalitesi elde ederek virüs veya diğer hastalıkların teşhisinde büyük kolaylık sağlıyor. Bu cihazlar için tasarımı ve yazılımı dahil olarak ürettiğimiz 100 kHz’lik yüksek frekanslı x-ray jeneratörlerini de sisteme entegre ederek yerlilik oranımızı yüzde 65’in üzerine çıkarmayı hedeflemekteyiz. Bu cihazdan da yıllık 200 adetin üzerinde üretebilmek kapasitesine sahibiz. Hastaya göre otomatik olarak merkezlenen ve 100 kHz’lik yüksek frekans değeri sayesinde 1 milisaniye gibi çok kısa zaman içinde görüntü elde eden cihazlarla hastaların radyasyona maruz kalma süresini en aza indiriyoruz. Söz konusu cihazlarla günde 600-700 çekim yapılabiliyor. Gelişmeler bize göstermekte ki teknoloji ve bilgiyi elinde bulunduranlar geleceğe yön verenler olacak. Biz de bulunduğumuz sektörde bu anlayışla faaliyetlerimizi sürdüreceğiz.”