YERÜSTÜ KIYAMETİ ;”HEDEF 2023!”

Bence ilk önce Gökdelenler haykırmalı “insan hakları” diye! Evrenin ışığını bile çaldılar, zalimliğin haydutluğun doruğunu aştılar.Adını da demokrasi ve diplomasi koydular. Korunması gereken yiğitleri korumadılar. Katilden kahraman yarattılar, kahramanların adını tetöriste çıkardılar.

Ve siyaset her gün kendini fahiş fiyatlara satıp pazarlıyor, hergün daha kirli eylemlerle gündeme oturuyor…Mafya siyaset devlet ilişkileri üçgeninde namuslu insanlar bu kara bataklığın içine her gün daha gömülüyor. Devletçilik çöküyor; Çürümüşlük hukukun üstünlüğü ezmiş geçiyor…Adaletsizlik, düzen bozgunluğu batalığına kimse çare bulamıyor. Temiz doktor temiz savcı, temiz hakim, temiz öğretmen aranıyor bulunamıyor…Kirli eller ülkede tepeden tırnağa sözde temizlik operasyonu yapıyor.Ölmüşlerin kemikleri hergün daha sızlıyor. Hani biz mazlum milletlere örnek olsun diye iç ve dış düşmanlara karşı vatanın bağrına bıçak gibi saplanan düşmanları bu topraklardan kanla irfanla söküp atmıştık…Hayvanların bile dili olsa minnet duyacaklardı; “çok şükür bu zulüm bitti” diye!
Hani nerede insanlık gören varsa söylesin tarif etsin.Kıyameti yüce Tanrı değil, sömürgeciler ve onların sadık köleleri koparacak. Her gün daha efendilerine satılan kravatlı bürokratlar ve onların emrinde günü kurtararak yaşamak zorunda kalan hireyarşik aslında oligarşik dengeler zinzirinde kelepçe takılı beyinler bu karanlığı söyleyin lütfen aydınlayabilir mi?

Yeraltına gidiyorum ben, yeraltı dünyasından bir kahin aramaya…Yer üstündeki sarıklı şarlatanlardan çok sıkıldım. Bakışlarımı bile kirletiyorlar. Her gece toplanan çöp atıklarının bir araya getirildiği yığınlar bile daha çirkin olamaz onlardan..

Yer üstünde zaman geçip giderken yeraltında zaman daha kıymetli bence. Belki insanlık adına iniltiler bulurum orada hani yer üstünde bulamadığım insanlık sesinin gerçek anlamını ; yer üstünde acı ve gözyaşı koparan sayfalar okumayacağım artık. Çok acı çekenler de isyan etmiyor çünkü.

Yerüstünde bıkıp gidenlerin belki de savunması olacaktır bu yazım.

“Savcılık makamına” diye başlayan şikayetler gelişi güzel bir başlangıç cümlesi artık.

Çünkü dünyanın yalanından ve insanların riyasından, erdemli insanların giderek ezilmesinden, manevi değerlerin küresel kargaşa içinde yok olmasından, değerini zamansız kaybeden bir çiçeğin yeni bir toprakta can bulma telaşında, yüksek makamları işgal eden yüreksizlerin daha bir üst makamlarda oturup tepeden aşağı bakıp kendi gibi olmayanlara karşı kişilik, onur ve benliklere karşı zulmetmesi ve bu zulümden mutluluk duyan insanlığını yitirmiş yaşayan ölülerin yer üstündeki arsızlıklarından; işkenceden zevk alan başkalarına ve canlı olan herşeye işkence uygulayan apoletli kahpelerin varlığından sıkıldım artık.

Cesaretsizlerin birilerine zorla geçirttiği yeni kişilik mucizesini çökertmek için yaratmış oldukları planlı eylemlerini her türlü ekip donanımları ile işkence aletleri ve süper teknolojik siber saldırılarını daha fazla izleyemem. Çünkü izlemesi gerekenler gözlerini kapattı; görmek, duymak ve bilmek istemiyor artık…

Yer üstündeki TV kanalını kapattım fazla işim kalmadı, merak edeceğim öğrenmek istediğim her hangi bir konu da kalmadı artık, iç yüzü dünyaya oldukça deşifre olmuş bir düzeni oturup izleyip ve hazmetmek bütün bunları sindirmek bir vatandaş olarak çok ağır bir şey daha fazla durmayacağım burada…

Yer üstünde kalıp boşa zaman geçirmektense yer altının hükümdarı olma zamanı şimdi. Yer üstü oldukça kirlendi. Sömürgecilik insanlık adına her şeyi yok etti. 124 bin peygamber gelmiş geçmiş hikayelerinden de sıkıldım artık…Yeni Türkiye de şuan en az 80 milyon peygamber var; HERKES PEYGAMBER YANİ! Herkes kutlu, herkes kutsal, herkes vatansever. Herkes namuslu.

Bu 80 milyonu yöneten diğer peygamberler var…Küresel peygamberler. Hepsi de inançlı ha. Kimi katolik, kimi hıristyan, çoğu da müslüman. Namaz kılmadan önce Coca cola içiyorlar. Namazdan sonra kan döküyorlar. Şimdi sırada yeni kurban bayramları var. Kısır döngü gibi sanki hayat; diğer adı “Et Stok Bayramı.” Buzdolaplarına et dolduranların kurban bayramı….Öte yanda da Tekbir getirip asker kanı içen başkesenlerin bayramı. Yozlaşmış herşey, milli manevi bayramlar yok artık çünkü herşey anlamını yitirdi.

Bu düzeni tersine çevirecek bir kahraman yok, asıl meselemiz işte bu. Gerçek kahramanlar olmadığı için meydan çakallara kalmış…
Sıkıldım bu peygambeler zincirinden ayrıca hedef 2023 saçmalığından, made in U.S.A= Ümmetçi TÜRK birliğinden . NATO gölgesinde Türkçülük yapan akılsızlardan, Aklım kabullenemiyor bunca akıl dışı olayı.Tepeden tırnağa temizlik şart , tüm kavramlar temizlenmeli, ideolojilerdir çünkü insanı insan yapan.

Cehennem dedikleri şuan yer üstü zaten, yeraltı dünyasının deniz altı sularında boğulmak lazım belki, hani yeniden temiz bir toplum için dibe vurmak lazım elbet….

O hani yer üstünde hala boştan lafla “Kızıl Elma ” arayanlara da dumanlı festivaller zamanı altın portakal soysunlar diyorum !
Söylenecek çok daha şeyler var; biliyorum ki yer üstünü böyle cehenneme dönüştürenler için sözlerim onların kullanmış olduğu tüm argümanların toplamından ve kullanmakta oldukları siyasi çarklardan daha güçlüdür!

Fidan KORKMAZ
Türk Milletinin Özgür ve Bağımsız Bir Ferdi